*
*
*
*

Deyim Anlam
DEYİM ANLAM

Deyim, en az iki kelimenin kalıplaşarak yeni bir anlam kazanmasıyla oluşan mecazlı sözlerdir. Kelimelerden biri veya her ikisi anlam kaybına uğrar.

Bu sözlerle gönlümü almış mı oldun?

Kendi düşüncelerinde ayak diriyordu.

Korktuğu başına gelmiş, arabası bozulmuştu.

Her gördüğüne dudak büküyordu.

Senin yaptığın pire için yorgan yakmak.

İki genç adam boğaz boğaza geldi.

Olur olmaz konularla baş ağrıtmayı seversin.

Bu şekilde anlatırsanız aklı yatar.

Sonunda korktuğumuza uğradık, çocuk kayboldu.

Matematiği aklım almıyor.

Çocuk ağzı açık beni dinliyordu.

Öğrenciler, beni can kulağı ile dinliyordu.

Hiçbir işte dikiş tutturamamıştı.

Bizimkinin iyice çenesi düştü.

Göze girmek için her şeyi yapıyor.

İşin ağırlığın gözümüzü korkutmuştu.

Bu soruya kafa yormanı istemiştim.

Çocuk eli uzun biri, cüzdanımı almış.

Burası çok ayak altı, şurada duralım.

Deyimlerin özellikleri:

a) Deyimler kalıplaşmış sözlerdir. Sözcüklerin yerleri değiştirilemez, herhangi biri atılamaz, yerlerine başka kelimeler konulamaz.

Meselâ "yüzün ak olsun" yerine "yüzün beyaz olsun" denilemez,

"ocağına incir ağacı dikmek" yerine "ocağına çam ağacı dikmek" denilemez,

"ayıkla pirincin taşını" yerine "ayıkla bulgurun taşını" denilemez,

"dilinin altındaki baklayı çıkar" yerine "dilinin altındaki şekeri çıkar" denilemez,

"tüyleri diken diken ol-" yerine "kılları diken diken ol-" denemez.

Ama istisnalar yok değildir: "baş başa vermek" ve "kafa kafaya vermek" gibi.

Araya başka kelimeler girebilir:

"Başını derde sokmak" Başını son günlerde hep derde soktu.

b) Deyimler kısa ve özlü anlatımlardır. Az sözle çok şey anlatırlar: "Çam sakızı çoban armağanı", "dili çözül-", "dilinde tüy bit-", "dilini yut-"

c) Deyimler en az iki sözcükten oluşurlar. Bu özellik deyimi mecazdan ayırır.

  • 1. Ya kelime öbeği ve mastar şeklinde olurlar:

ağzı açık,                              kulağı delik,                

eli uzun,                                kaşla göz arasında,

bulanık suda balık avla-,       dikiş tutturama-,          

can kulağı ile dinle-,              köprüleri at-,   

pire için yorgan yak-,            pişmiş aşa su kat-,

kafayı ye-,                            aklı alma-,

akıntıya kürek çek-,              ağzı kulaklarına var-,

bel bağla-,                            çenesi düş-,

göze gir-,                              dara düş-,

  • 2. Ya da cümle şeklinde olurlar ki bunların bir kısmı gerçek olaylara yada öykücüklere dayanır.

Yorgan gitti, kavga bitti.

Dostlar alışverişte görsün,

Çoğu gitti azı kaldı,

Allah bana ben de sana,

Atı alan Üsküdar'ı geçti,

Tut kelin perçeminden,

Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı,

Kızım sana söylüyorum, gelinim sen alın.

Ben diyorum hadımım, o soruyor kaç çocuğun var?,

Ne şiş yansın ne kebap,

Fol yok yumurta yok ..

d) Deyimler özel anlamlı sözlerdir. Deyimler genel yargı bildirmezler. Deyimler bir kavramı belirtmek için bulunmuş sözlerdir. Öğütte bulunmazlar. Atasözleri ise genel anlamlı sözlerdir. Ders vermek, öğütte bulunmak için ortaya konulmuşlardır. Deyimle atasözünü ayıran en önemli nitelik budur. Meselâ: "İşleyen demir ışıldar" atasözüdür. Çalışmanın önemini anlatmaktadır. Bu yargı dünyanın her yerindeki insan için geçerlidir.

e) Deyimlerin çoğunda kelimeler gerçek anlamından çıkarak mecaz anlam kazanmışlardır. Çantada keklik, ağzı açık, kulağı delik, abayı yakmak, devede kulak, hapı yutmak, fol yok yumurta yok, hem nalına hem mıhına, ne şiş yansın ne kebap, ben diyorum hadımım, o soruyor kaç çocuğun var?

Bazı deyimler ise anlamlarından çıkmamışlardır: Çoğu gitti azı kaldı, ismi var cismi yok, adet yerini bulsun, Allah bana ben de sana, yükte hafif pahada ağır, özrü kabahatinden büyük, dosta düşmana karşı, iyi gün dostu, canı sağ olsun ..

f) Deyimler cümlenin öğesi olabilir, cümlede başka görevler de alabilir:

Üzüntüsünden ağzını bıçak açmıyordu. (Yüklem)

Damarıma basmadan konuşamaz mısın? (Zarf tümleci)

Aslan payı ona düştü. (Özne, isim tamlaması)

O, dik kafalı biridir. (sıfat tamlaması, sıfat)

g) Kafiyeli deyimler de vardır:

Ele verir talkımı, kendi yutar salkımı

Anket:  
 

Ortaokuldaki Türkçe öğretmeninizi hatırlıyor musunuz?
Evet, iyi bir şekilde hatırlıyorum.
Evet, ama ismini unuttum.
Evet, ama yüzünü unuttum.
Hayır, hatırlamıyorum.

(Sonucu göster)


 
FaceBook'ta Bizi Ekleyin:  
 
 
Duyuru Panosu:  
 

DUYURU PANOMUZ

=> Sabahattin Ali sayfası eklenmiştir.
=> Kitap Okumanın Yararları sayfası eklenmiştir.
=> Terim Anlam sayfası eklenmiştir.
=> SBS Rehberlik sayfası eklenmiştir.
=> Eş Sesli Sözcükler sayfsı eklenmiştir.
=> İkilemeler sayfası eklenmiştir.
=> Sadri ERTEM sayfası eklenmiştir.
=> Dolaylama sayfası eklenmiştir.
=> Atasözleri sayfası eklenmiştir.
=> Forum sayfası eklenmiştir.
=> Sınav Kaygısı sayfası eklenmiştir.
=> Sözcük (Kelime) sayfası eklenmiştir.
=> Mecaz Anlam sayfası eklenmiştir.
=> Bizi Ekleyin sayfası eklenmiştir.
=> Türkçe Nedir? sayfsı eklenmiştir.

Zirve Türkçe

 
Bizi Ekleyin:  
 

Giriş sayfam yap

Favorilere ekle

 
Bugün 1 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
Sitenizden kazanın
matematikCafe

 

 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol